2013-11-18

her sabah
kış vakti
dalgalı denizde
bir teknenin üzerinde
gel ve git
gibi hayat
naif ve hoyrat
uğruna kaybettiğim bütün oyuncaklarım
küçük çocuğun en büyük keşfi
sevgili yerçekimi
oyuncaklar tükendikten sonra keç kere
düştüm ve yahut kendim bir düşdüm
kaç kere doğdum
kaç parça kaybettim
ve kaç defa öldüm
hiç hatırlamıyorum
hepsi yeni bir atlayıştan önce
geliyor ve gidiyor
dalgalı
fiziki pozisyonu değiştirdiğinde
herşey tersine akar
zaman dışında
sanırsın ki atmosfer
bu zaman
sanırsın ki ölümcül
sanırsın ki
bitmez tüm bunlar
sanırsın ki tutmaz ayaklar işe yaramaz kollar
uzuvlar
hiç çözemiyorum
yoruluyorum
düşmekten mi
yoksa uçmaktan mı vazgeçmeli
bilemiyorum
korkmuyorum
ipler
düşünüyorum ve
bunu her düşündüğümde
sade bir hal de
üzülüyorum
aynalar
yansıtırlar
kırıksalar bekletir
yoksalar
bastırırlar
uzayda bir başına kalmak
işe yarayabilir
dünya da ise delirtebilir
sevgili yerçekimi
gel ve git
böyleli anlatamadımsa
metroda tutunanlar ve tutunamayanlar sana neler olduğunu anlatırlar .










Hiç yorum yok: